12 Ağustos 2010 Perşembe

ARA GÜLER


Ne yalan söylemeli Ara Güler'i yere göğe sığdıramayanlardan olmadım hiç. Kendisi benim nazarımda varlıklı bir ailenin şımarıkça fotoğraf çekerken yaşlanan şanslı oğluydu. Bu aksi ihtiyar bir zamanlar genç olmuş muydu gençken neye benzerdi diye hiç tahayyül ederek kendimi yormadım açıkçası. Sonra sıcak bir temmuz sabahı yeşil gözlü bir adamın kütüphanesini karıştırırken Nezih Tavlaş'ın bu naif kitabı geçti elime. 6-7 eylül olaylarından tutun da Dali'nin deliliklerine kadar uzanan dehşet bohem bir hayatın izlerini sürerek sonlandırdım sayfaları. Beni en çok güldüren Picasso'nun küçük çaplı ödemelerini yaparken hep çek kullanması oldu. Kim Picasso imzalı bir çeki bozdurmaya kıyabilir ki saklamak varken...İlahi Picasso sen adamı öldürürsün :) Rahmetli ressam nur içinde yatsın da itiraf etmek gerekirse ben aynı topraklarda varolduğum bu aksi ihtiyarı sevmeye başladım galiba...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder